T.C.
DANIŞTAY
Üçüncü Daire
Esas No : 2016/7905
Karar No : 2016/4561
Anahtar Kelimeler : Takdir Komisyonları, İnceleme Yetkisi, Katma Değer Vergisi İndirimin Reddi
Özeti : İnceleme yetkisi bulunan takdir komisyonlarının, sahte olduğu tespitli faturalara konu katma değer vergisi indirimlerinin reddi yetkisi bulunduğu hakkında.
Temyiz Eden : Sarıgazi Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : … Kargo Lojistik Sanayi veTiceret Limited Şirketi
İstemin Özeti: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak 2009 yılının Nisan ila Aralık dönemlerine ilişkin olarak re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. İstanbul 11. Vergi Mahkemesinin 22.12.2015 gün ve E:2015/1455, K:2015/2555 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 74’üncü maddesinin (a) fıkrasının (1) numaralı bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, (2) numaralı bendinde ise, vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek takdir komisyonunun görevleri olarak belirlendiği, 3065 sayılı Katma Değer Kanunu’nda öngörülen indirim mekanizması, vergilendirme tekniği açısından, matrah takdirinden farklı bir müessese olup mükelleflerin gerek sahte fatura kullanmaları gerek defter ve belgelerini ibraz etmemeleri gibi durumlarda, matrah takdirini gerektiren bir hususun bulunmaması nedeniyle, bu tür fiillerin, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29’uncu ve 34’üncü maddelerinde düzenlenen indirim mekanizması içinde değerlendirilmesi suretiyle, katma değer vergisi indirimleri yönünden yapılacak vergi incelemesiyle bir sonuca bağlanması gerektiği, bu nedenle, bu gibi hallerde, mükelleflerin matrah takdiri için takdir komisyonlarına sevk edilmesi ve kendisine matrah, servet ve kıymet takdiri görevi verilmiş olan ve katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonlarınca alınan karara istinaden tarhiyat yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle vergi ve ceza kaldırılmıştır. Davalı idare tarafından, hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı inceleme yapılan mükelleften Ba bildirimlerinde mal aldığını bildiren davacı adına yapılan tarhiyatın hukuka uygun oluduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : Tuğba KÖKMEN
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30’uncu maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporrlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması hali re’sen tarh sebebi olarak öngörülmüştür.
Aynı Kanun’un 31’inci maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanılacağı belirtilmiş, 74’üncü maddesinin (a) fıkrasının 1’inci bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; 2’inci bendinde ise vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek komisyonun görevleri olarak belirlenmiş, 75’inci maddesinde de, takdir komisyonlarının 74’üncü maddedeki görevleri dolayısıyla bu konunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 20’nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu kurala bağlanmış, aynı Yasanın 29’uncu maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak, düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34’üncü maddesinin 1’inci bendinde ise yurtiçinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği öngörülmüştür.
Yükümlülerin 3065 sayılı Yasanın 29’uncu maddesinde öngörülen vergi indirimini yapabilmeleri için vergisi indirim konusu yapılabilecek işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması ve kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen katma değer vergisinin gerçekten ödenmiş olması gerekmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29’uncu ve 34’üncü maddelerinde düzenlenen katma değer vergisi indiriminden yararlanma şartlarının yerine getirilmediği hususunun tespit edilmesi halinde vergi dairesince mükellefin katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle hakkında tarhiyat yapılabilecektir. Vergi inceleme raporuyla yapılması gerektiği yolunda herhangi bir yasal zorunluluk bulunmadığından, inceleme yetkisine haiz takdir komisyonlarınca da yapılabilecek olan bu tespit sonucunda, sahteliği saptanmış faturalara konu indirimler reddedilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle inceleme talep edilen mükelleften emtia alımında bulunduğunu 2009 yılına ilişkin Ba bildirimleriyle beyan ettiği hususunun Vergi Denetim Kurulu Anadolu Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 14.11.2014 tarih ve 195-93 sayılı yazısıyla bildirilmesi üzerine, takdire sevk edildiği ve takdir komisyonunca sahte olduğu iddia edilen faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yapılan tarhiyatlara karşı dava açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimlerinin reddi yetkisi bulunmakla birlikte, 14.11.2014 tarih ve 195-93 sayılı yazıda belirtildiği üzere davacının defterine kaydettiği söz konusu faturaları düzenleyen mükellef incelemeye sevk edilmiş olup incelemenin sonuçlandığına dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle takdirin dayanağının bulunduğundan söz edilemeyeceğinden tarhiyatın bu gerekçeyle kaldırılması gerekirken yazılı gerekçeyle kaldırılması yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.