T.C.
D A N I Ş T A Y
Yedinci Daire
Esas No : 2007/5346
Karar No : 2008/4603
Özeti : Dahilde işleme izin belgesikapsamında geçici olarak ithal edilen eşyanın, işlenerek ihracınıngerçekleştirilmesini müteakip, taahhüt hesabı kapatılarak, teminatların iadeedilmesinden sonra, ihracata ilişkin belgelerin gerçeği yansıtmadığının tespitedilmesi halinde, gümrük yükümlülüğü doğmuş olacağından, gümrük vergilerialınmadan yurda girişi yapılan eşyaya ilişkindir.
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli26.8.1998 gün ve 55207 sayılı giriş beyannamesi ile 13.3.1998 gün ve 98-D1-823sayılı dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşyanın Yurt dışıedilmediğinin, taahhüt hesabının kapatılarak teminatın iade edilmesinden sonrasaptandığından bahisle, tahakkuk ettirilen gümrük vergilerine ve fer’ilerinevaki itirazın reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı; olayda,davacı adına tesis edilen 8.9.2004 gün ve 86158 sayılı işlemin, tahakkuk veyaidari karar değil, 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tesis edilen tahsilişlemi olduğu; bu bakımdan; anılan işlemin tebliğ edildiği tarihten itibarenotuz gün içerisinde dava açılması gerekirken, idari itiraz yollarınabaşvurulmasından sonra açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle reddedenİstanbul Birinci Vergi Mahkemesinin 11.7.2005 gün ve E:2005/326; K:2005/1279sayılı kararının vergilere ilişkin hüküm fıkrasını onayan, gecikme faizine dairhüküm fıkrasına yönelik temyiz istemini ise reddeden Danıştay YedinciDairesinin 22.2.2007 gün ve E:2005/5196; K:2007/668 sayılı kararının; malbedeli ve üzerinden hesaplanan gecikme faizi geçici giriş esnasında tahakkukettirilmediğinden ve esasen daha önce taahhüt hesabının kapatılması nedeniyleteminat iade edildiğinden, idari itiraz yollarına tabi tutulan işlemin tahakkukniteliğinde olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi…………Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; taahhüt hesabının kapatılarakteminatın iade edilmesinden sonra, dahilde işleme rejimi hükümlerinin ihlaledildiğinden bahisle tesis edilen, vergilerin ödenmesi, aksi halde 6183 sayılıKanun hükümleri çerçevesinde gerekli işlemlerin yapılacağı yolundaki işleminiptali istemiyle açılan davanın, Mahkemece, süre aşımı nedeniyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Dahilde işlemerejimine ilişkin kurallara göre eşyaya ilişkin vergiler yapılan beyan üzerinebaşlangıçta kat’i olarak tahakkuk ettirildiğinden, anılan rejimin ihlalihalinde daha önce kesinleşmiş olan vergilerin yeniden tahakkuk ettirilmesinegerek bulunmamakta olup, bu halde doğrudan ödeme emriyle istenilmesigerekmektedir. Bu bakımdan; başlangıçta tahakkuk ettirilen vergilerin tahsili amacıyla doğrudan ödeme emridüzenlenmesi gerektiğinden, davacı adına tesis edilen anılan işlem kesin veyürütülebilir nitelikte değildir.
Bu bakımdan;açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden mahkeme kararında sonucu itibarıylaisabetsizlik görülmediğinden, kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile temyizisteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı……………..Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesinde yazılınedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİADINA
Hüküm verenDanıştay Yedinci Dairesince, kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçedeileri sürülen sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncümaddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemizin 22.2.2007 gün veE:2005/5196; K:2007/668 sayılı kararının düzeltilmesini gerektirecek niteliktegörüldüğünden, istem kabul edilerek, anılan kararın ortadan kaldırılmasındansonra dosya yeniden incelendi:
Dosyanınincelenmesinden; dahilde işleme rejimi uyarınca geçici olarak ithal edileneşyanın Yurt dışı edilmediğinin, taahhüt hesabının kapatılarak teminatın iadeedilmesinden sonra saptandığından bahisle tebliğ edilen 8.9.2004 gün ve 86158sayılı işleme vaki düzeltme başvurusunun reddi üzerine, yapılan itirazbaşvurusunun reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davada, Mahkemece,idari itiraz yollarına konu edilen işlemin 6183 sayılı Amme AlacaklarınınTahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tesis edilen tahsil işlemiolduğu belirtilerek davanın süre aşımı nedeniyle reddedildiği anlaşılmıştır.
4458 sayılıGümrük Kanununun 108’inci maddesinde; serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlemgörmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesindenyeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikasıönlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle,dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanınişlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanınbu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemidenildiği; 238’inci maddesinde de, dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlerinihlali halinde, eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsil edileceği hükmebağlanmıştır.
Bu hükümleregöre; serbest dolaşımda olmayan eşyanın, dahilde işleme rejimi çerçevesinde,Türkiye’de işlenerek veya başka eşyanın üretiminde kullanılarak Türkiye GümrükBölgesinden ihraç edilmek kaydıyla, geçici olarak ithal edilmesi halinde, ithaledilen eşyaya ait vergilerin, kural olarak, giriş sırasında, tahakkukettirilmesi; ancak, tahsil edilmeyerek, geçici olarak ithal edilen eşyanınişlem görmüş ürünler şeklinde ihraç edilmesi halinde iade edilmek üzere, 6183sayılı Kanunda öngörülen teminat türlerine göre teminata bağlanması icap etmektedir.
Bu şekilde,geçici olarak ithal edilen eşyaya ait olup, giriş esnasında, tahakkuk ettirilenvergiler için alınan teminatlar, ihracatın gerçekleştirilip taahhüdün yerinegetirilmesiyle, taahhüt hesabı kapatılarak iade edilmek, böylelikle, girişesnasında yapılan tahakkuk işlemi geri alınmakla, şartlı muafiyet sistemi sonaerdirilmiş olmaktadır.
Bu aşamadansonra, herhangi bir nedenle, taahhüt kapatma işleminin iptal edilmesidurumunda, eşyaya ait vergilerle ilgili olarak ne gibi bir işlem yapılmasıgerektiği konusunda,
4458 sayılıKanunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak, böyle bir durumda,ithalat vergilerine tâbi bir eşyanın, 4458 sayılı Kanuna aykırı bir şekildeTürkiye Gümrük Bölgesine girmesi hali söz konusu olacağından ve aynı Kanunun182’nci maddesine göre, gümrük yükümlülüğü doğacağından, gümrük vergilerialınmadan Yurda girişi yapılan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin, GümrükKanununa göre tahakkuk ettirilerek, yükümlüsüne bildirilmesi suretiyle,yükümlülerin, bu bildirimlere karşı, anılan Kanunun 242’nci maddesindeöngörülen idari itiraz yollarına başvurabilmelerine ve taleplerinin reddiüzerine de otuz gün içinde dava açabilmelerine olanak tanınması gerekmektedir.
Olayda; davacıtarafından, dahilde işleme izin belgesi kapsamında geçici olarak ithal edileneşyanın, işlenerek ihracının gerçekleştirilmesini müteakip, taahhüt hesabıkapatılarak, teminatların iade edilmesinden sonra, ihracata ilişkin belgeleringerçeği yansıtmadığının tespit edildiğinden bahisle, sözü edilen eşya nedeniyletahakkuk ettirilen gümrük vergilerine ve fer’ilerine karşı, 4458 sayılı Kanunun242’nci maddesinde öngörülen idari başvuru yollarına gidilmesinde açıklananhukuki duruma aykırılık yoktur. Bu bakımdan; açılan davada süre aşımıbulunmadığından, işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesigerekirken, aksi yolda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanannedenle, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının bozulmasına; bozmakararı üzerine, Mahkemece, yeniden verilecek kararla birlikte yargılamagiderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerekbulunmadığına, 13.11.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
AYRIŞIK OY
Kararındüzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari YargılamaUsulü Kanununun 54’üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından,istemin reddi gerektiği oyu ile karara karşıyız.