T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Tarih : 28.09.2018
Sayı : 11395140-105[VUK-1-20954]-E.868784
Konu : Türkiye’de mukim olmayan yabancı müşterilerden yapılan tahsilatların tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; kurumlar vergisi mükellefi olarak inşaat, taahhüt, otel ve benzeri konaklama tesisleri işletmeciliği alanlarında faaliyette bulunduğunuz, otel ve benzeri tesislerinizde Türkiye’de mukim olmayan yabancılara da hizmet verdiğiniz, Türkiye’ de mukim olmayan yabancı müşterilerinizin bir kısmının konaklama ücretini nakit olarak ödemek istediklerinden bahisle, bu müşterilerinizden mal ve hizmet bedeli olarak yapılan tahsilat ve ödemelerin, banka veya özel finans kurumları aracılığıyla yapılmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşüne başvurduğunuz anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesi hükmüne göre, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kağıtların tevsiki mecburidir.
Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.
Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.
Söz konusu Tebliğin;
-“4.1. Kapsam ve Tutar” bölümünde, “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.
Bu kapsamda örneğin;
- Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
- Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,
- İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.”,
açıklamaları yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Türkiye’de mukim olmayan yabancılara yapacağınız mal ve hizmet teslimlerinize ilişkin olarak bu kişilerce bedelin Türkiye’de ödenmek istenilmesi durumunda söz konusu bedelin banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.
Bunun yanı sıra, bahse konu ödemelerin/tahsilatların aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılmaması durumunda, ilgililere Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi kapsamında ceza tatbik edileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.